%100 Covid-19 İade GarantisiGörüntüle
Canlı Destek
Guletyat.com
Simi Adası

SİMİ ADASI HAKKINDA BİLGİ

Simi adası Oniki adadan biridir ve Anadolu kıyısının karşısında ve Rodos adasının birkaç deniz mili kuzey Ege tarafında bulunmaktadır. Asil bir yapıya sahip ve kitle turizm modelinden uzakta olan Simi adası sade, asil ancak vahşi güzelliğiyle ziyaretçilerini şaşırtır.

Simi’nin mükemmel bir şekilde oluşturulmuş olan Gialos limanına doğru bir an bakarsanız, güzel bir kartpostal resmi olan Venedik köyüyle karşılaşırsınız. Muhteşem bir şekilde iyi korunmuş, dış cepheleri parlak renklerle boyanmış iki veya üç katlı konaklar adanın zengin geçmişini yansıtmaktadır, çünkü Simi adası bir zamanlar geleneksel süngercilik, gemi yapımı ve oymacılıkla en zengin adalardan biriydi. Adanın temel iki yerleşim yeri Gialos ve Chorio veya diğer adıyla Ano Symi’dir. Gialos’un yerleşimi limandan başlar ve etraftaki tepelerin eteklerine kadar uzanır. Tüm yol boyunca tepeye kadar olan kısım ve Eski Simi Kalesi etrafı Ano Symi olarak bilinmektedir. 1881 yılında inşa edilmiş olan Belediye Saat Kulesi’ni, ünlü Symiot heykeltıraş C. Valsamis tarafından yapılmış genç balıkçı "Michalaki" heykelini ve Almanlar tarafından Oniki adanın Müttefiklere teslim edilmesi kararının imzalandığı tarihi "Kampsopoulou" binasını görmek için limanın ana yolundan yürümeye başlayın. Adanın ana meydanı "Kambos"a doğru yürürken Ölmüş Askerin Anıtı, yakın zamanda restore edilmiş Denizcilik Müzesi ve muhteşem çakıl taşlarıyla dolu bahçesi bulunan Ag. Ioannis Kilisesi’yle karşılaşacaksınız.

Limanın diğer tarafından (Saat Kulesi’nin arasından) gezinize devam edin, burada tekneleri ve ziyaretçileri karşılayan adanın tersanesini ve "Panaghia tou Evangelismou" Kilisesi’nin göreceksiniz. Biraz daha ilerlediğinizde adanın en popüler plajlarından biri olan Nos plajıyla karşılaşacaksınız, buranın tam karşısında ise denizin ortasındaki küçük Nimos adacığını göreceksiniz. Kristal berrak sularının keyfini çıkarabileceğiniz bir sahil yerleşim yeri olan Nimborios’ta yürüyüşünüz sona ermektedir.

Liman ile Chorio’yu birleştiren 500 geniş taş merdiven "Kali Strata" (Doğru Yol)u oluşturmaktadır. Bu yol, sıcak renklerle boyalı ve kiremit çatılarla kaplı iki katlı, eski, neo-klasik konaklarla sıralıdır. Kaptanların ve tüccarların evlerinin bulunduğu bu yol adanın eski ticaret yoludur. İlçelere ayrılmış olan Chorio’da St. John Şövalyeleri Kalesi’nin kalıntılarını görebilirsiniz, bu kaleye ait Meryem Ana Kilisesi ("Panaghia tou Kastrou") ise içeride bulunmaktadır. Chorio’nun parke taşlı sokakları boyunca uzun yürüyüşler yapın ve freskleri ve resimleri ile büyük ilgi uyandıran güzel kiliseleri ziyaret etmek için biraz vakit ayırın. Tarih öncesi bir höyük olabilecek "Pontikokastro" (yel değirmenlerinde) dairesel yapılarını ziyaret ediniz. Simi’nin nüfusu yaklaşık 30.000 civarındayken yapılmış olan yeldeğirmenlerin kalan 20 yel değirmenini hayranlıkla izleyebilirsiniz. Buradan, sahil yerleşim yeri olan Pedi’nin yemyeşil ovalarına doğru muhteşem bir manzara görebilirsiniz. Aleminas (tarihi kafesiyle) ve Ai-Thanassis meydanlarında Simi’nin renklerini görebilirsiniz.

SİMİ ADASI TARİHİ

Simi adasının tarihi antik zamanlara dayanmaktadır. Aigli, Metapontis ve Kariki adanın eski isimlerinden bazılarıdır. Mitolojiye göre Graces burada doğmuştur. Simi (Symi) bugünkü adını su perisinden almıştır, mitolojiye göre bu su perisi Denizlerin Tanrısı Poseidon ile çiftleşmiş ve adanın ilk yerleşimcilerinin lideri olan Hthonios’u dünyaya getirmişlerdir.

Küçük ve çorak Simi'nin bu adı çok eski yıllardan gelen denizcilik geleneği ile ilişkilidir. Adanın ilk yerleşimcisi olarak kabul edilen Glafkos çok iyi bir yüzücü ve denizciydi; Karesliler ve Lelegler olduğu düşünülen adanın diğer yerleşimcilerine bu yeteneklerini öğretmiştir. Homer “İlyada”da Simi’den bahsetmektedir ve 3 gemisiyle birlikte Truva Savaşı’na katılan ve Simi’nin ilk Kralı olan Nireus’tan söz etmektedir.

1309 yılında bu ada St. John’un Şövalyeleri tarafından fethedilmiştir ve bu tarihten itibaren gemicilik, sünger ticareti, tekne yapımı ve diğer el sanatlarının geliştiği bu ada için zenginlik ve refah dönemi başlamıştır. Simililer denizci, balıkçı ve süngerci olarak bilinmektedir ve adalarına şan ve şöhret getirmişlerdir. Simi adası 1522 yılında Türkler tarafından fethedilmiştir, ancak Simililer dini ifade ve konuşma özgürlüğü gibi birçok özel ayrıcalıklar elde etmiştir, bu durum onların edebiyatta ve el sanatlarında büyük ilerleme kaydetmelerini ve Aghia Marina Academy (1756-1821), vb. gibi okullar inşa etmelerini sağlamıştır.

SİMİ ADASI GEZİ

Simi’nin kayıtlı tarihi Truva Savaşları kadar geriye gitmektedir (M.Ö. 1120) ve Mora Yarımadası’ndan gelen Dorlarla (6.-7. yüzyıl) başlayarak Romalılar, iki veya üç yüz yıl sonra Türkler (1522-1912) ve İtalyanlar (1912’den II. Dünya Savaşı’na kadar) gibi istilacılarla adanın inişli çıkışlı bir geçmişi vardır. Daha Simi stratejik olarak önemli bir ada olmuştur ve hem Mihver Devletleri hem de Müttefik Devletleri birbirlerinin işgali sırasında adayı işgal etmiş ve bombalamıştır.

Son olarak 1947 yılında diğer Oniki ada gibi Simi de Yunanistan’ın bir parçası olmuştur. İtalyan işgalinden önceki en yüksek döneminde 22.000’den fazla nüfusu olan ada müreffeh bir adaydı. Bu ada tekne yapımı, süngercilik, şarap yapımı, oymacılık , ressamları ve okullarındaki muhteşem eğitim kalitesiyle ünlüydü.

Yialos’ta gezerken Simi limanının ön tarafında II. Dünya Savaşı’nın sonunda Almanlar’ın Oniki adanın teslim edilmesi anlaşmasını imzaladığı Katarinettes’i görebilirsiniz. Köprüye doğru biraz daha ilerlediğinizde bir savaş anıtıyla birlikte Lindos gemisinin bir benzetmesi vardır. Denizcilik Müzesi Şehir Meydanı’nın arka tarafındadır ve dışarıdaki kanonlarla kolaylıkla tanınmaktadır. Salı ila Pazar günleri arası saat 10:00 ile 14:00 arasında açıktır.

Şehir Meydanı Simi Festivali mekanlarından biridir. Petrides Okulu'nda olduğu gibi St. John Kilisesi'nde aynı zamanda bir Festival yeri olan yeni restore edilmiş çakıl taşlarıyla kaplı bir avlunun yanı sıra ilginç bir mezarlık vardır. Kale'ye ve Chorio'ya doğru limanın arkasındaki sarp bir patika olan Kataratkis, 19. yüzyılda Kali Strata inşa edilmeden önce köyle limanı birbirine bağlayan eski bir yoldur. Kali Stratalimanın güney batı köşesindeki meydanın arka tarafından başlar ve yolun kenarlarındaki ilginç 19. yüzyıl konaklarıyla birlikte Chorio'ya kadar yaklaşık 350 adım uzaklığındadır.

Chorio "köy" alanında gezerken Kali Strata yolu Syllogos Meydanı'na (ayrıca bir Festivali alanı) açılmaktadır, buranın arkasından Kale'nin arka tarafına ve Lemonitsa Kilisesi'ne bir yol gitmektedir. Burada limanın muhteşem bir manzarası vardır ve bu yol en sonunda Yialos'u Chorio'ya birleştiren orijinal merdiven Kataraktis'in en üst tarafıyla birleşmektedir.

Çok daha eski bir temelin üzerine 15. yüzyılın ilk başlarında St. John’un Şövalyeleri tarafından bu Kale yeniden inşa edilmişti. Burası II. Dünya Savaşı’nda Mihver Devletler’in mühimmat deposu olarak kullanılana kadar makul bir durumda ayakta kalmıştır. Duvarları içerisinde bulunan Assumption Kilisesi’ni ve Kale’yi de yıkarak burası patlatılmıştır. Duvarların parçaları hala oradadır ve Şövalyeler’in Büyük Fransız Lideri Filibert de Niallac anısına görülebilir bir tabela vardır.

Kali Strata boyunca devam ettiğinizde restore edilmiş Eski Eczane ve Fransız ilaç kavanozları ve diğer malzemelerin ilginç bir koleksiyonu olan evleri göreceksiniz. Eski Chorio’daki Müze hala ayaktadır. Yol işaretlerini takip edin. Salı ve Pazar günleri arasında saat 10:00 ila 14:00 arasında açık olan bu müze birçok ilginç eser içermektedir. Restore edilmiş bir 18. yüzyıl konağı olan Chatziagapitos Evi ise hemen yakındadır ve müze saatleri içerisinde burası da açıktır.

Chorio’da ilginç çakıl taşları olan birçok kilise vardır. Eğer bir isim günü veya devam etmekte olan bir festival yoksa kiliseler genellikle kilitlidir. Bir sürü dar yolları ve Kali Strata ve Yialos’ta bulunanlardan üstün Neo-Klasik döneme dayanan çok güzel evleri olan Chorio en eski yerleşim bölgesidir. Yialos’un üzerindeki tepede yeldeğirmenleri dizisi vardır. Buradan Pontikokastro’ya (diğer adıyla Fare Kalesi) yürümek mümkündür. Burası muhtemelen Neolitik dönemlere dayanan kısmen kazılmış taştan bir dairedir.

Fiyat Teklifi Al

Fiyat Teklifi Al

Fiyat Teklifi Al

Ara

Bu formu göndererek gizlilik ve iptal politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.