KARPATHOS (KERPE) ADASI
Karpathos adasını ziyaret etmek başka bir dünyaya gitmek gibidir! Gururlu Karpathos adası, Karpatya Denizi’nin ortasında Girit ve Rodos arasında bulunmaktadır. Uzun bir tekne yolculuğundan sonra kendinizi bu dağlık adada bulursunuz, burası ulaşılması zordur ancak, tüm Oniki ada arasında kesinlikle en güzle olanıdır.
Burası çok geleneksel bir adadır, buranın sakinleri yöre geleneklerini korumaya özen gösterirler ve elli yıl önceki Yunan otantikliğini ve sıcaklığını hala burada bulabilirsiniz. Birçok kafe ve restoranın olduğu Karpathos sahili çok yoğun olsa da, ada kendisini kitle turizmine teslim etmemiş ve buradaki birçok, güzel, gizli plajları kendi başınıza keşfedebileceksiniz. Eğer Karpathos’ye giderseniz, kesinlikle Olympos köyü dağını ziyaret etmelisiniz, burada kadınlar hala gündelik yaşamlarında geleneksel yöre elbiseleri giyerler, bu geçmişe uzanan gerçek bir köprüdür.
KARPATHOS ADASI HAKKINDA BİLGİ
Oniki ada arasında en büyük ikinci ada olan Karpathos, güzel plajları ve birçok doğal manzarası olan, güneyinde vadilerin ve ovaların bulunduğu, merkezi ve kuzeyi ise dağlık olan bir adadır. Sakin bir tatil için Karpathos ideal bir adadır. Adanın şehir merkezi olan Karpathos veya Pigadia aynı zamanda adanın ana limanı olarak hizmet vermektedir. Buranın eski adı Potideo veya Posidio’dur. Burası ünlü binası veya alanları olmayan modern bir yerdir. Bu kasaba, yüzebileceğiniz dört kilometrelik bir kumlu plajı olan ve kendinize kayık kiralayabileceğiniz Vranti koyunun uç tarafına kurulmuştur. Sahilde Agia Fotini'ye ait erken dönem Hıristiyan bazilika kalıntıları vardır. Pigadia’dan yola çıkın ve Amoopi ile Makris Gialos’a giden yolu takip edin, Menetes’e geri gidin ve Acropolis’in ve Saint Anastasia Hıristiyanlık öncesi kilisesinin kalıntılarının bulunduğu Arkasa’ya doğru ilerleyin. Oradan gelen yol Finiki, Lefkos ve Mesochori’ye gider. Mesochori’den Spoa’ya gidersiniz ve Olymbos’un çok güzel yerleşim yerine doğru devam ediniz. Buradan sonra, Homer’in bu Karpathos Adasından bahsederken buraya neden rüzgarların adası dediğini anlayacaksınız. Yolun sonunda ise Diafani vardır, buradan şehir merkezine geri döneceksiniz ve yolun üzerinde Kyra Panaghia, Aperi (antik Karpathos), Volada ve Othos’u ziyaret ediniz. Bir gezi teknesiyle Karpathos’nin en güzel sahillerine ve adanın ikinci limanı olan Diafani’ye gidebilirsiniz. Burada büyük çakıl taşları ve 312 nüfuslu bir sahil vardır. Karpathos’nin kuzey deniz bölgeleri Akdeniz Fokları için önemli bir yaşam alanıdır. Adanın en uzun dağ zirvesi 1.215 m yüksekliği olan Kali Limni’dir.
KARPATHOS ADASI TARİHİ
Mitolojiye göre Karpathos adasının ilk yerleşimcileri, Uranus (gökyüzü) ve Gaia (dünya)’nın oğlu, tanrıların ve Olympian Tanrıları’ndan çok önce erkeklerin babası olan titan Iapetos’tur. Ada ilk kez Neolitik dönemlerde keşfedilmiştir. Karpathos adasının Girit adasıyla olan ilişkisi Tunç Devri’nde adanın gelişiminde büyük rol oynamıştır. O zamanlar adanın en önemli limanı Potidaio (bugünün Pigadia’sı) Girit’ten gelen yerleşimciler için bir mekan olmuştur ve burası bir Minos özelliğini elde etmiştir. İki ada arasındaki ilişki M.Ö. 14. yüzyılda Mikenliler tarafından Karpathos adası ele geçirilinceye kadar devam etmiştir. M.Ö. 1200 yılından sonra bir dizi baskınların ardından Potidaio terk edilmiştir. Ada sakinleri, bugünün Aperi’si gibi daha güvenli bir yer olan alanlara yerleşmişlerdir ve burada Karpathos şehrini kurmuşlardır. Kerpeliler M.Ö. 431 yılında Peloponez Savaşı’ndan Sparta’yla savaşmışlardır ve M.Ö. 400 yılında bağımsızlıklarını Rodos’a kaybetmişlerdir. M.Ö. 42 yılında ise ada Roma’nın ele geçmiştir. Daha sonraki yüzyıllarda ise ada dönüşümlü olarak Araplar, Ceneviz korsanı Moresco, Venedikliler ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. İtalyanlar I. Dünya Savaşı sırasında adayı ele geçirmişlerdir. Hatta Kerpeliler, II. Dünya Savaşı sona ermeden önce birkaç yıllığına Almanlar tarafından yönetilmişlerdir. 7 Mart 1948 tarihinde ise Karpathos yeni kurulmuş ve bağımsız Yunan Devleti’nin bir parçası olmuştur.