%100 Covid-19 İade GarantisiGörüntüle
Canlı Destek
Guletyat.com
Kos Adası

KOS ADASI - İSTANKÖY ADASI

Kos Adası Mavi Tur

Kos Adası gerçekten ziyaret etmeye değecek bir yerdir. Kos, tıbbın babası Hipokrat’ı dünyaya kazandıran bir adadır. Oniki adanın en büyük üçüncü adasıdır, muhteşem altyapısıyla ve palmiye ağaçlarıyla dolu olan geniş yollarıyla birlikte burası çok yeşil bir adadır. Kos Adası’nın ziyaretiniz esnasında, şehrin çok sayıda ve önemli olan antik kalıntılarını, “Asklipios” kalıntılarını, “Şövalyeler Kalesi” ve büyük Hipokrat ağacını (gövde çapı 11,5 metre!) kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Yunanistan’ın Oniki adası içindeki en iyi kumsallardan bazılarını Kos Adası’nda bulabilirsiniz. Kasabanın etrafındaki ve içindeki birçok arkeolojik alanlarla Kos, yürüyüş yapmak veya bisikletle gezmek için ideal bir yerdir.

Bu turistik Kos Adası’nda birçok bar ve klüp vardır, bunların çoğu şehir merkezinde ve turistik tatil yerlerinde bulunmaktadır. Bu yerlerin hepsi çok çeşitli müzik ve şafak vaktine kadar parti yapma imkanı sunmaktadır. Ayrıca, Kasaba’da bir sinema da vardır ve canlı geleneksel Yunan müziği sunan bir sürü taverna da saat 02:00’a kadar açık kalmaktadır.

Kos Adası’nda çok sayıda ve güzel kumsalların bulunması, adanın popüler olmasının nedenlerinden biridir. Harika koylar içine sokulmuş veya kilometrelerce uzayıp giden bu kumsallarda gök mavisi ile zümrüt arasında değişen kristal sular vardır. Bunların bazılarında pürüzsüz çakıl taşları, kimilerinde ince beyaz kum, kimilerinde altın kum vardır ve bazıları ise az bulunan siyah kumla kutsanmışlardır.

KOS ADASI’NA ULAŞIM

Yoğun sezon boyunca karşılıklı olarak Avrupa’nın birçok büyük şehrinden Kos Hipokrat Ulusal Havaalanı’na gelen charter uçuşlar vardır.

Bodrum’dan gelenler için feribot şirketleri tarafından Kos ve Bodrum arasında çalıştırılan feribotlar vardır. Bodrum Feribot Derneği’nin yaz boyunca Kos ve Bodrum arasında günlük seferleri vardır. Kışları ise, Pazartesi, Çarşamba ve Cuma olmak üzere haftada üç kez feribot çalışmaktadır. Feribot saat 09:00’da Bodrum’dan, saat 16:30’da ise Kos’tan hareket etmektedir. Bodrum-Kos yolculuğu yaklaşık 1 saat sürmektedir. Aynı dernek yaz aylarında ise Pazar günü hariç her gün bir deniz otobüsü çalıştırmaktadır.

HANGİ MEVSİM EN İYİ DÖNEMDİR?

Temmuz ve Ağustos günleri uzun ve sıcak, geceleri ise ılıktır. Haziran, Temmuz başlangıcı ve Eylül’ün tamamı, ılık günler ve serin akşamlarla daha iyi bir uyum sunmaktadır. Özellikle Eylül ayında su yer yer ılık olmaktadır. Mayıs ve Ekim ayları ise mükemmel bir deniz gezisi ortamı sunmaktadır.

KOS HAKKINDA BİLGİ

Kos Adası’nda Yemek

Kos herkesin yemek tadını tatmin edecektir. Geleneksel yemekler ve çekici başlangıçlar sunan çeşitli ouzeri yerlerindeki küçük güzel restoranlardan, kesinlikle iştahınızı kabartacak harika kokularıyla tavernalar ve balık tavernalarına kadar olan bu güzellikler arasında nereden başlayacağınıza karar veremeyeceksiniz. Uluslararası mutfakların restoranlarını da unutmamak gerekirse, çok çeşitli pasta ve ilginç pizzalarıyla İtalyan, tatlı ve ekşi ile Çin ve Hindistan ve ateşli Meksika mutfakları sayılabilir. Tüm bu unutulamaz gastronomik tatlar sadece Kos Kabası’nda değil, aynı zamanda köylerde de bulunmaktadır.

Kos Adası Gece Hayatı

Kos’ta gerçekten eşsiz bir gece hayatı vardır. Genç, sosyetik, hareketli ve hatta geleneksel sessizlik adanın gece hayatına katılır. Plaj barları, daha romantik bir akşam arayışı içinde olanlar için güzel bir sahilin ve serin bir içeceğin büyüleyici bir kombinasyonunu sunmaktadır ve bu gece restoranlarından sonra Kos kasabasında sabaha kadar başınızı döndürecek barlarla ve dans pistleriyle dolu sokaklar vardır. Kos’un neresinde olursanız olun, tatil günlüğünüze yazacağınız unutulmaz bir gece yaşayacaksınız.

Kos’ta Alışveriş

Kos Adası, geleneksel ürünler mirasını en son teknolojik yeniliklerle başarılı bir şekilde birleştirmektedir. Eski Kasaba’nın muhteşem sokaklarını dolaşırken, tercih edilebilecek bir sürü ürün çeşidi olduğunu hemen anlarsınız. Bu nedenle, ister doğallığıyla bilinen zeytinyağı sabun kalıbı arayın, ister orada üretilmiş olan bir kavanoz bal arayın veya gençler için en son çıkan oyun konsolları veya birkaç takıyla kendinizi şımartmak isterseniz, tüm bunları uygun bir fiyata bulabileceksiniz.

KOS ADASI TARİHİ

Kos tarih öncesi zamanlarda keşfedilmiştir. M.Ö. 14. yüzyıl civarında, Girit adasındaki Minoslular adaya gelmiştir. Birkaç yüzyıl sonra, Dorlar gelmeye başlamıştır. M.Ö. 700 civarında antik Kos şehrini inşa etmişlerdir ve bu şehir Lindus, Cameirus, Rodos’taki Ialysos, Cnidus ve Anadolu’daki Halikarnas (Bodrum) ile birlikte Dorlar Hexapolis adındaki birliği oluşturmuştur. Kos, M.Ö. 5. yüzyılda Persler tarafından ele geçirilmiştir, ancak anakaradaki yenilgilerinden sonra Atinalı Birlikler burayı ele geçirmiştir (M.Ö. 479). İlk tıp okulunun kurucusu olduğu için tüm dünyada bilinen Tıbbın Babası Hipokrat M.Ö. 460 yılında Kos’ta doğmuştur. Onun ölümünden sonra (M.Ö. 357) Kos halkı Asklepeion tanrısı şerefine ünlü Asklepeion’u inşa etmişlerdir. Burası, tüm Akdeniz’den hasta kabul eden ve Hipokrat tarafından öğretilen tedavi yöntemlerinin kullanıldığı bir hastane olarak görev yapmıştır. Mitolojiye göre Kos, şifa tanrısı Asclepius’un kutsal bölgesidir. Arkeolojik bulgular bu adanın tarih öncesi zamanlardan beri yerleşim yeri olduğunu kanıtlamaktadır. Minoslular M.Ö. 14. yüzyıl civarında adaya yerleşmişlerdir ve onları Akalar izlemiştir, birkaç yüzyıl sonra da Dorlar gelmiş ve antik Kos şehrini inşa etmişlerdir. M.Ö. 5. yüzyılda Persler adayı fethetmişlerdir, ancak Atinalılar onları yenerek (Salamina savaşı) adayı ele geçirmişlerdir. M.Ö. 460 yılı, Tıbbın Babası olan Hipokrat’ın (ilk tıp okulunun kurucusu) doğduğu yıldır. 357’de onun ölümünden sonra Kos halkı onun ve Asklepeion tanrısının şerefine Asklepeion’u inşa etmişlerdir. Burası tüm Akdeniz’den hastaların geldiği bir hastane olarak Hipokrat’ın yöntemlerini uygulayan doktorlarla birlikte hizmet vermiştir. Peloponnesos Savaşı (M.Ö. 431-404) sırasında Kos Atinalılarla ittifak yapmıştır. Çünkü Spartalılar M.Ö. 411 yılında orayı istila ettiklerinde ada çok yüksek vergi ödemek zorunda kalmıştır. M.Ö. 394 yılında Kos tekrar Atinalılar’la işbirliği yapmıştır ve Kos’a demokrasi gelmiştir. Bu dönem kültürel, eğitimsel ve ekonomik bir büyümeyle nitelendirilmiştir. M.Ö. 335 yılında ise Kos adası Makedonya İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur. Büyük İskender’in ölümünden sonra onun varisleri olan Ptolemiler adanın ve Oniki adanın geri kalan kısmının kontrolünü ele geçirmişlerdir. Bizans dönemi Kos adasına refah ve zenginlik getirmiştir, ne yazık ki sürekli korsan baskınlarıyla tehdit altında olan ada en tehlikeli saldırısını Sarazenler’den görmüştür. M.Ö. 82 yılında Kos, Roma İmparatorluğu’nun Doğu kolonisinin bir parçası olmuştur. M.S. 1204 yılında Venedikliler adayı işgal etmişlerdir. Rodos’ta oluşturulan Saint John’un Şövalyeleri de M.S. 1315 yılında Kos’un kontrolünü ele geçirmişlerdir. Yüz yıl sonra da, diğer surlar gibi Kos limanının girişinde hala daha ayakta duran o muhteşem kaleyi inşa etmişlerdir. 1522 yılında Türkler adayı fethetmişlerdir ve İtalyan orduları adayı işgal edip onları oradan çıkardığı 1912 yılına kadar Türkler adayı ellerinde tutmuşlardır. 1934 yılında gerçekleşen feci deprem hemen hemen adanın tamamını yıkmıştır. 1943 yılında Almanlar burayı İtalyanlar’dan almışlardır. Çok acı ve yoksunluk çeken Kos’ta yaşayanlar için Alman istilası çok karanlık bir dönemdi. Bu kabus 1945’te sona erdi ve Kos İngiliz himayesine girdi. Son olarak da, 7 Mart 1948’de Kos, yeni kurulmuş olan Yunan Devleti’ne bağlanmıştır.

KOS ADASI GEZİ

Neratzia Kalesi

Eski zamanlarda, iç kısımlarla, hatta bugün bile görülebilen bir köprü (Fenikeliler sokağı köprüsü) vasıtasıyla iletişim kuran bir adanın olduğu yerde bulunan Kos limanının girişinde “Neratzia Kalesi” bulunmaktadır. Burası iki savunma bölgesinden oluşmaktadır. İç taraftakinde köşelerde dört yuvarlak Kule vardır; güneydoğu Kulesi dış bölgenin bir kısmını oluşturmaktadır ve dört köşede, siperlerde ve silah yerlerinde bulunan büyük burçlarıyla ilkinden daha büyüktür. Bu iki bölge büyük bir kale hendeği ile birbirinden ayrıdır ve bir asma körüyle birleştirilmiştir. Bu kale, antik şehrin kalıntılarından kalan eski binaların parçalarının (sütunlar, baştabanlar ve temel vb.) yanı sıra yerli taşlardan yapılmıştır. Taş duvarlarının en üst kısmında birçok hanedan arması görebilirsiniz. Ana girişin üzerinde maskeler ve çelenklerin bulunduğu Helenistik süslemeleri görebilirsiniz. Girişlerin tavanında (ana giriş, Carmadino girişi) eğimli olarak yerleştirilmiş bazalt sütunlar vardır, bunlar muhtemelen ilk Hıristiyan Limen büyük kilisesinden alınmıştır.

Şövalyelerin Kalesi

Rodos ve Bodrum kaleleriyle birlikte bu kale Şövalyelerin Osmanlı’ya karşı gösterdikleri en güçlü savunma yeri olmuştur. İlk olarak 14. yüzyılda inşa edilmiştir ve büyük dış duvarları ve iç kalesi vardır. 1495 yılında bir depremde hasar görmüş ve 16. yüzyılda Şövalyelerin Büyük Üstatları tarafından restore edilmiştir. Bu güzel ve etkileyici kale, bir köprüyle Kos’taki Platanou Meydanı’na bağlanan Finikon (Palmiye Caddesi) üzerinde bulunmaktadır.

Kos’taki Asckepeion

Kos’un 4 km batısında bulunan Asklepeio, adadaki en önemli arkeolojik alandır. Buradaki kazılar 1902 yılında Koslu Iakovos Zaraftis ve Almanyalı Hertsok tarafından başlatılmıştır. Asklepeio, selvi ağaçlarıyla dolu yeşil bir alana inşa edilmiştir. Antik yıllarda bir sanatoryum olarak hizmet vermiş ve sağlık ve tıbbın koruyucusu olan Apollo’nun oğlu Aesculapius’a atfedilmiştir. Burada birçok önemli kişi eğitim vermiş ve çalışmıştır, bunlardan biri de Tıbbın Babası olan Hipokrat’tır. Dik zeminden dolayı Asklepeio “andira” denilen dört bağlantı kademesinden oluşmaktadır. Bunların ilki M.Ö. 1. yüzyıldaki Roma yapılarının kalıntılarından oluşmaktadır. Tıp okulunun bulundu kısım olarak söylenen ikinci kademe ise kemerleri ve heykelleri ile ünlüdür. Kaplıcalar buradaydı ve Kral Halkon ve Dikeo Dağı’ndaki Vournika kaynaklarından beslenirdi. Üçüncü kademe ise Kiparissios Apollo’nun Aesculapius Tapınağı’nın (4. yüzyıl) olduğu yerdir. Buranın etrafında yapılan kazılar paha biçilemez bir hazineyi ve yarı dairesel bir platformu ve Neron’a ait olan küçük bir Roma tapınağını ziyaretçiler için gün ışığına çıkarmıştır. Dördüncü kademe ise M.Ö. 2. yüzyılda yapılmış ve hasta odalarının yanı sıra Doric tarzı büyük bir tapınağı da içermektedir.

Fiyat Teklifi Al

Fiyat Teklifi Al

Fiyat Teklifi Al

Ara

Bu formu göndererek gizlilik ve iptal politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.